İhracatçı kendini finanse edecek

Canan SAKARYA

Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, ihracat kredilerinde kefalet kurumu olarak hizmet verecek olan İhracatı Geliştirme AŞ’nin, KGF’ye alternatif olmadığını belirterek, “KGF’nin oynadığı rolün Türkiye ekonomisi açısından taşıdığı önem ortada. İhracatı Geliştirme AŞ. onu tamamlayıcı bir fonksiyon ifa edecek ve ihracatçılarımızın kendi oluşturduğu kaynakların kendilerinin finansmanında kullanılması sağlanacak” dedi.

Komisyonda soruları yanıtladı

İhracatçıya yeni destekler getiren İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Sanayi Komisyonunda kabul edildi. Gelecek hafta Genel Kurul gündemine gelmesi beklenen teklifin komisyondaki görüşmeleri sırasında milletvekillerinden gelen “Kredi Garanti Fonu varken böyle bir kefalet kurumu niye kuruluyor?“ sorusunu yanıtlayan Ticaret Bakan Yardımcısı Turagay, KGF tarafından toplam 539 milyar liralık krediye kefalet sağladığını, 539 milyar liralık kredinin 55,2 milyar liralık kısmını ihracat kredilerinin oluşturduğunu, bunun da yüzde 10’una karşılık geldiğini belirtti.

Kendi kaynaklarını kullanacaklar

55,2 milyar liranın yüzde 19’luk kısmının Eximbank tarafından kullandırılan KGF teminatlı krediler olduğunu kaydeden Turagay şöyle devam etti:

“Eximbank’ın Türkiye’deki ihracat kredileri içerisindeki payı ise toplam yüzde 51,7 civarında. Bu kurulan şirket, kesinlikle KGF’ye alternatif bir şirket değil, KGF’nin Türkiye ekonomisi açısından taşıdığı önem ortada. Bu, onu tamamlayıcı bir fonksiyon ifa edecek ve ihracatçı birliklerimizin, ihracatçılarımızın kendi oluşturduğu kaynakların kendilerinin finansmanında kullanılması sağlanacak.”

Risk değerlendirme sistemi olacak

Turagay, yeni kurulan şirkette kredi kayıt bürosundan alınacak bilgileri de içerecek bir risk değerlendirme sistemi olacağını belirterek, kredi riski taşıyan bir şirketin teminatsız, kefalet sisteminden yararlanamayacağın söyledi. Bugün Eximbank kredilerinden yararlanan firma sayısının 13- 14 bin arasında olduğunu ve bu firmaların yüzde 75.6’sını KOBİ’lerin oluşturduğunu belirten Turagay şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yüzde 75,6’sı KOBİ’lerden oluşuyor ama kredilere değer bazında baktığımız zaman, KOBİ’lerin toplam krediler içerisinde aldığı pay yüzde 15. Buradaki temel sorun aslında finansmana erişim konusunda KOBİ’lerin yaşadığı sıkıntılar. Biz bu sistemi getirerek teminatın kendi içerisinde kurulacak bir sistemle bir şekilde ihracatçıların kendi kendilerini finanse etmelerini sağlıyoruz. Bunun sonucunda, herhangi bir şekilde özel bir kredi hacmi yaratılmıyor. Zaten Eximbank bugün itibarıyla yaklaşık 28 milyar dolarlık bir kredi hacmine ulaşmış durumda. Bu kredi hacminin yüzde 60’ını reeskont kredileri oluşturuyor. Bunların hepsinde de teminat mektubu istiyoruz. Dolayısıyla, bu sistem kurulduktan sonraki bizim amacımız, teminat mektubu istenip de bazı firmaların ulaşamadığı finansmana erişime kefalet sistemiyle ulaşılması.“